Devlet dediğin böyle olur. Suç işleyen kim olursa olsun ve nereye kaçarsa kaçsın yakalayıp gereğini yapan aygıt.
Türk devleti de son yıllarda bu kıvama geldi.
İhanet edeni, bir vatandaşının kılına zarar vereni derdest ediyor artık.
Ve milletin vicdanında hem bir büyük huzur hem de develetine karşı yüksek bir güven gelişiyor.
Buna son örnek Suriye’nin Lazkiye kentinde torbalanıp getirilen haysiyetsiz haydut.
Tam 53 günahsız insanımızın katili.
Sorgusunda Antakya doğumlu olduğunu, Reyhanlı’daki bombalı saldırıyı arkadaşlarıyla yaptıklarını itiraf eden sefil mahlukun adı Yusuf Nazik…
O isme kurban olasın kelp…
•••
Emri Suriye istihbaratından aldığını belirten Haydut diyor ki, "Türkiye devletinden kaçamadım, pişmanım. Beni Suriye’den yakalayıp getirdiler. Suriye’deki arkadaşlarıma sesleniyorum, yol yakınken dönün, Türk devleti bize sahip çıkar, kendi devletimiz bize sahip çıkar. Suriye devletine de sesleniyorum, Türkiye devleti çok büyüktür bunun hesabını elbet sizden soracak."
•••
Ne büyük bir devlet olduğumuzu sırf bu olaya baktığınızda dahi görebiliyorsunuz.
Komşu ülkenin istihbarat örgütü masum onlarca insanın katli için organizasyon yapıyor…
ABD’nin yediği herzeleri artık dünya alem biliyor…
AB ülkeleri öyle…
Yani, 7 düvel az gelir…
Dört yanı puşt zulası denilen halde bir ülkeyiz..
Ve şükür ayaktayız…
•••
Ayakta oluşumuz kimilerini kudurtuyor; dahası fena halde şaşırtıyor…
Öyle ya, başımıza gelenin kırıntısı onlarda olsa yer ile yeksan olurlar…
“Bu Türk milletindeki kuvvetin, kudretin esbabı mucibesi ne ola?” diye sorup duruyorlar…
•••
AK Parti Erzurum Milletvekili İbrahim Aydemir bir Tv programında altını çizdi…
“Bu millet, inanç, meşrep, ırk ayrımı gözetmeksizin bütün bir insanlığa asırlarca hizmet etmiştir. Cenab-ı Hakk’ın inayeti, nusreti ile kuşanmışız. Bizi bütün dünya bir araya gelse alt edemez…” ve ilave etti: “Sünnetullahta değişme olmaz; herşey sebep sonuç bağlamında vukuu bulur. Bu asırdaki yenilmezliğimize sebep, Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğidir.”
•••
Hülasa…
Emin adımlarla zirveye, insanlığa yeniden büyük hizmetlere yürüyen bir sürecin içindeyiz. Kaçış yok, İlahi tesbit gerçekleşecek ve nur tamamlanacak.
Vesselam!