Ana Sayfa Teknoloji Kim Kimdir? Gündem Siyaset Ekonomi Asayiş Eğitim-Bilim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Dünya Spor Yerel Haberler
Bakan Yerlikaya: Organize suç örgütlerine yönelik 289 operasyonda 757 şahıs tutuklandı
Bakan Yerlikaya: Organize suç örgütlerine yönelik 289 operasyonda 757 şahıs tutuklandı
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Sandık 85 milyon olarak hepimizin namusuna emanettir
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Sandık 85 milyon olarak hepimizin namusuna emanettir
Bakan Tunç, şehit Mehmet Selim Kiraz’ın andı
Bakan Tunç, şehit Mehmet Selim Kiraz’ın andı
Erdoğan: Yılın 2'nci yarısında enflasyonun inişe geçtiğini hep birlikte göreceğiz
Erdoğan: Yılın 2'nci yarısında enflasyonun inişe geçtiğini hep birlikte göreceğiz
Erdoğan: Temmuz ayında emekli maaşlarını tekrar masaya yatıracağız
Erdoğan: Temmuz ayında emekli maaşlarını tekrar masaya yatıracağız

Vedat Bilgin

Azerbaycan toprağı
19 Nisan 2018 Perşembe

Sovyet sisteminin bir halkı nasıl sömürdüğünü, bir ülkeyi nasıl geri bıraktığını anlamak için, başka bir ölçeğe gerek bırakmayacak kadar önemli bir gösterge olarak Azerbaycan’a belli aralıklarla gitmek yeterlidir. Azerbaycan toprağının kanı, enerjisi başkaları tarafından el konulup, sömürüsünden kurtulunca, kendi toprağına zenginlik olarak akmaya başlayınca nasıl refah yaratmaktadır bunu görmek gerekir. “Sovyetlerin yıkılışından birkaç yıl sonra ilk ziyarette gördüklerimi şöyle hatırlatırsam abarttığımı düşünmeyiniz; Anadolu’da herhangi bir kasabanın otobüs garajına benzeyen bir hava alanı manzarası ve o havaalanını Bakü’ye bağlayan neredeyse köy yolu sayılabilecek iptidai bir yol, otomobiller, otobüsler ise zaten dökülmektedir. Bakü merkezinde dahil Komünist Parti Binası ve birkaç resmi binanın dışında her yer perişandır. Hele insanlar, ortada duran tam bir sefalet tablosudur.”

Azerbaycan devlet başkanlığı seçimleri için gittiğimiz bu kardeş ülkeye, uçak Bakü havaalanına inerken görülen tablo da, adım atılan meydan da bambaşka bir manzarayı göstermekteydi. Mimarisiyle, organizasyonuyla özgün bir havaalanına adım atmakla kalmayıp, her yönüyle gelişen bir ülke toprağına hoş geldiniz diyen sıcak bir ortamla karşılaşmanın duygusunu vermektedir.

İSTİKRAR VE KALKINMA

“Azerbaycan Sovyet sonrası dönemde de birçok zorlukla karşılaşmıştır. Totaliter bir sistemden çıkmak, hele baskıcı yarı sömürge bir başka ifadeyle sitemin periferisinde kalan bir ülkenin demokrasiye geçmesi de istikrar bulması da kalkınması da öyle kolay bir iş değildir. Başlangıçta yaşanılan istikrarsızlıklar, eski rejimin içerdeki ve dışardaki ilişkiler ağı ve tortuları üzerinden gelen saldırıların tasfiyesi hiç de kolay değildir fakat Azerbaycan zaman içinde istikrarı sağlama konusunda mesafe katederek önemli bir başarı sağlamıştır.”

İstikrar sağlandıktan sonra yeni düzenin kurulması için yapılması gereken birçok şey vardır ki bunlar içinde ekonominin yeniden yapılandırılması, piyasa mekanizmasının kurulması, dünyaya açık bir ekonomik ve politik ilişkiler ağının inşa edilmesi çok önemlidir. Bütün bunların yapılması için elbette siyasal bakımdan çok partili, çok sesli, sivil örgütlenmelere açık serbest seçimlere dayanan bir siyasal düzenin kurulmasının hayati bir yeri bulunmaktadır. Kısaca demokratikleşme süreci bu ülkelerin değişiminin merkezinde yer alan bir meseledir fakat bu yolda ilerlemek çok kolay olmamakla birlikte başarılması zorunlu olan bir iştir.

TOTALİTARİZMDEN ÇIKMAK

“Totaliter rejimden çıkan ülkelerin demokratikleşme sürecini taşıyacak sivil kurumlarının olmaması, sivil toplumunun bulunmayışı, daha da önemlisi zihniyet olarak çoğulculuğa açık bir algı dünyasına sahip olmamaları, ciddi bir sorundur bu sebeple bu ülkelerde akşamdan-sabaha demokrasiye geçmenin mümkün olmayacağını tahmin etmek zor değildir. Kısaca, demokratikleşme sürecinin önünde totaliter hassasiyetler ve tepkileri üreten, üretebilecek zihniyet yapısının dönüşümü zaman alacaktır.”

Bu bakımdan Azerbaycan’da yaşanan siyasal gelişmeleri, ekonomideki değişimi ve toplumsal değişim süreçlerini değerlendirirken, totalitarizm etkisini onun zihinsel tahribatlarını hesaba katmak gerektiği kadar, yüz yıl sonra bağımsızlığını kazanmış olan bu kardeş ülkenin nereden nereye geldiğini iyi değerlendirmek gerekir.

Buradaki yüz yıl gerçek anlamıyla Azerbaycan’ın ilk bağımsız Cumhuriyetini yani Resulzade’nin kurucusu olduğu bağımsız devleti hatırlatmak üzere kullanılmıştır ki bugün Azerbaycan’ın yeniden bağımsız bir Cumhuriyet olarak yükselmesinin ne kadar değerli olduğunu da hatırlatmaktadır.

Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
ANKARA GAZETESİ
YAZARLAR
Durak Avcıoğlu
Durak Avcıoğlu
Hrant Dink Cinayeti ve Hukukun Üstünlüğü: Siyasi Manipülasyon ve Toplumsal Bölünme
Erkan Zorlu
Erkan Zorlu
İşsizlik ve Enflasyon Arasında İnce Bir Denge
Dilek YILMAZ
Dilek YILMAZ
Siyasette İddialar ve Siyasi Oyunlar: Gerçekler ve Algılar
Münir SAATCİ
Münir SAATCİ
Milletvekilleri Belediye Başkanlığına Aday Olmamalı
Vedat Bilgin
Vedat Bilgin
Veda zamanı
Ülker Piriyeva
Ülker Piriyeva
Fransa'nın dış politikası tamamen değişmeli
ANKARA
TWITTER'DA ANKARA GAZETESİ
FACEBOOK'TA ANKARA GAZETESİ
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ANKET
Türkiye'nin aktif dış politikasını nasıl buluyorsunuz?

Doğru Buluyorum
Yanlış Buluyorum
Fikrim Yok

Sonuçları göster Anket arşivi
ARŞİV
Ana Sayfa Teknoloji Kim Kimdir? Gündem Siyaset Ekonomi Asayiş Eğitim-Bilim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Dünya
KünyeHakkımızda KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri