Ana Sayfa Teknoloji Kim Kimdir? Gündem Siyaset Ekonomi Asayiş Eğitim-Bilim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Dünya Spor Yerel Haberler
Bakan Bak, down sendromlu milli sporculara başarılar diledi
Bakan Bak, down sendromlu milli sporculara başarılar diledi
Şubat ayında yaklaşık 46 bin konut hak sahibi afetzedeye teslim edildi
Şubat ayında yaklaşık 46 bin konut hak sahibi afetzedeye teslim edildi
Fahiş fiyat ve stokçuluk yapanlara 212 milyon TL ceza kesildi
Fahiş fiyat ve stokçuluk yapanlara 212 milyon TL ceza kesildi
İzmir merkezli 3 ilde “Mahzen-13” operasyonu
İzmir merkezli 3 ilde “Mahzen-13” operasyonu
Atama kararları Resmi Gazete'de yayımlandı
Atama kararları Resmi Gazete'de yayımlandı

Aydın Ünal

Aman dikkat!
13 Eylül 2018 Perşembe

Milli İstihbarat Teşkilatı yine çok başarılı bir operasyona imza attı. 2013 yılında Reyhanlı’daki katliamı planlayan Yusuf Nazik isimli katil, Suriye’nin Lazkiye şehrinden alındı ve Türkiye’ye getirilip yargıya teslim edildi. Terörist, ilk ifadesinde Reyhanlı Saldırısı’nın planlayıcısı olduğunu ve bunu Suriye İstihbaratı’yla yaptığını itiraf etti.

 

Reyhanlı Saldırısı günlerini hatırlıyor muyuz?

Saldırı 11 Mayıs 2013 tarihinde yapılmış, Reyhanlı’da 53 vatandaşımız hayatını kaybetmişti. İlginç olan şu ki, katliam duyulur duyulmaz, daha ne olduğu bile anlaşılmadan, belli çevreler Türkiye’nin Suriye politikasını eleştirmeye, Reyhanlı ve Hatay başta olmak üzere ülke genelinde hassasiyetleri kaşımaya başlamışlardı. Bundan da ilginç olan, CHP, HDP, FETÖ ve onlarla birlikte hareket eden medya ve sosyal medya, “Saldırının El Kaide tarafından yapıldığını, Türkiye’nin El Kaide’yi desteklediğini, MİT’in de saldırıyı önceden bildiği halde bir şey yapmadığını” ısrarla ve tekrar tekrar dile getirdiler. Güvenlik birimleri olayı çözdüler, çok sayıda zanlıyı yakaladılar, saldırının Mihraç Ural tarafından Suriye İstihbaratı’yla yapıldığını belgelediler. Ama bu gerçekler, CHP, HDP, onlara ve FETÖ’ye yakın algı operasyonu merkezlerini elbette “ikna” edemedi.

CHP, HDP ve FETÖ’nün ortak algı operasyonu neticesinde hem ülke içinde, hem uluslararası çevrelerde, Reyhanlı Saldırısı’na ilişkin 2 yalan tüm hakikati bastırdı: Birincisi, Türkiye El Kaide’yi destekliyor; ikincisi, MİT başarısız.

Reyhanlı Saldırısı’nın öncesinde Hakan Fidan’ın tutuklanması girişimi vardı. Reyhanlı Saldırısı’nın hemen ardından Gezi Olayları’nı, 17/25 Aralık Darbe Girişimi’ni, MİT TIR’ları hadiselerini yaşadık.

15 Temmuz 2016’dan geriye, 7 Şubat 2012 krizine kadar yaşanan birçok hadise, bir zincirin halkaları gibi birbiriyle ilişkili ve aynı maksada hizmet ediyorlar. Bu ihanet çarkında FETÖ’nün başrol oynadığını biliyoruz. Ancak, CHP ve HDP’nin, “sol” görünümlü medya ve algı operasyonu merkezlerinin, bu kanlı zincirde aldıkları açık roller dikkatten kaçmasın.

Saldırının El Kaide ile uzaktan yakından bağlantısı olmadığı halde, CHP’nin, Genel Başkan’ından başlayarak, her kademede ve bugün dahi katliamı El Kaide ile ilişkilendirmesi, HDP’nin aynısını yapması, “Türkiye El Kaide’yi destekliyor” algısını ince ince dokumaları hiç ama hiç masum bir hareket değil. Bir zincirin, uzun soluklu bir operasyonun halkası olan Reyhanlı Katliamı’nın sorumluları arasında, algı operasyonu görevini üstlenmiş çevreleri unutmamak gerekir.

15 Temmuz darbe girişiminin kuşkusuz çok hedefi vardı. Ancak 15 Temmuz en çok ve en öncelikli olarak, Türkiye’yi yanıbaşındaki oldubittilere rıza göstermeye zorlamak için yapılmıştı. Allah korusun, 16 Temmuz sabahı darbe başarılı olsaydı, Türkiye’nin Suriye’deki PKK terör devletine itirazları ortadan kalkacak, Suriye meselesindeki haklı duruşumuz sarsılacak, hatta başta Filistin olmak üzere bölgesel meselelerde Türkiye denklemden tamamen çıkacaktı.

7 Şubat krizinden itibaren her saldırı, her provokasyon bu amaçla yapıldı; başarısız olununca da 15 Temmuz’da son darbe vurulmak istendi. Allah’a hamdolsun orada da başaramadılar.

Vazgeçtiler mi? Hayır!

Esed Rejimi İdlib’e kanlı saldırılara başladı. İdlib düştüğünde savaşın rengi de, yönü de köklü şekilde değişecek. İdlib düştüğünde, Türkiye’nin asıl kaygıları daha net şekilde gün yüzüne çıkacak.

İşte böyle hassas bir süreçte Türkiye yeniden hedef olabilir. Yeni tahrikler başlatılabilir. Alevi-Sünni gerilimi, mülteci gerilimi, başka saiklerle sokak eylemleri yeniden sahneye konulmak istenebilir.

Türkiye’nin elini zayıflatmak, Türkiye’yi oyalamak, Türkiye’yi denklemin dışına itmek için 6 yıldır yaptıkları saldırılara benzer saldırılara girişebilirler.

Hem güvenlik birimlerimizle, hem de tek tek vatandaşlar olarak çok dikkatli ve çok sağduyulu olmamız gereken bir süreçteyiz.

Örneğin mültecilere yönelik gerilimin tırmandırılması öyle tesadüf filan değil. Bir şey denediklerini, bir şeyleri test ettiklerini hissetmek o kadar zor değil.

Hem tuzak kurulmaması, tuzakların bozulması için dikkatli olmak, hem de kurgulara karşı uyanık olmak zorundayız. 2012’den beri tuzakları bozuyoruz. Dikkatli ve uyanık olursak, inşallah kurulmuş ve kurulacak tuzakları da alt üst ederiz.

Bu arada daha şimdiden Esed yanlısı söylemini yükseltmeye çalışan CHP’yi de dikkatle izleyelim. En çok da Sayın Muharrem İnce izlesin. Zira Kemal Kılıçdaroğlu koltuğunda kalabiliyorsa, bu demokratik bir iradeden ziyade, sürecin dış güçler açısından önem ve hassasiyetinden kaynaklanıyor. 7 Şubat MİT kriziyle başlayan süreç bitmedikçe, zincirin halkaları tamamlanmadıkça, CHP’de bir değişim zor. Umarız Sayın Muharrem İnce bunu görmüştür, görüyordur.

Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
ANKARA GAZETESİ
YAZARLAR
Durak Avcıoğlu
Durak Avcıoğlu
Hrant Dink Cinayeti ve Hukukun Üstünlüğü: Siyasi Manipülasyon ve Toplumsal Bölünme
Erkan Zorlu
Erkan Zorlu
İşsizlik ve Enflasyon Arasında İnce Bir Denge
Dilek YILMAZ
Dilek YILMAZ
Siyasette İddialar ve Siyasi Oyunlar: Gerçekler ve Algılar
Münir SAATCİ
Münir SAATCİ
Milletvekilleri Belediye Başkanlığına Aday Olmamalı
Vedat Bilgin
Vedat Bilgin
Veda zamanı
Ülker Piriyeva
Ülker Piriyeva
Fransa'nın dış politikası tamamen değişmeli
ANKARA
TWITTER'DA ANKARA GAZETESİ
FACEBOOK'TA ANKARA GAZETESİ
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ANKET
Türkiye'nin aktif dış politikasını nasıl buluyorsunuz?

Doğru Buluyorum
Yanlış Buluyorum
Fikrim Yok

Sonuçları göster Anket arşivi
ARŞİV
Ana Sayfa Teknoloji Kim Kimdir? Gündem Siyaset Ekonomi Asayiş Eğitim-Bilim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Dünya
KünyeHakkımızda KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri