Türkiye çok ama çok önemli bir değişim sürecinden geçiyor.
Yüz yıllık bir yerleşik yönetim sistemi yeni baştan belirleniyor.
Parlamenter sistem bitiyor.
Yerine bize özel, yani Türk tipi dediğimiz bir yönetim şekline evriliyoruz.
Ancak, bunun için milletin evet demesi gerekiyor.
Millet…
Evet, millet evet derse bu iş olacak…
İşte bu noktada özel bir durum ortaya çıkıyor.
Millete durumu bütün açıklığıyla anlatmak.
AK Parti cenahında bir canlanmaya ihtiyaç var.
Daha çok çalışmak gerekiyor.
HDP-CHP birlikteliği müthiş bir gayret içinde.
PKK-FETÖ ikilisi de aynı şekilde bilenmiş ve sahada gayretle çalışıyorlar.
Ya, Türk milletine kin besleyen başka gruplar…
Entelijensiya…
Her milletten düşman gruplar.
Hepsi ama hepsi yoğun bir çabayla hayır çıkartmanın peşindeler.
Öyleyse…
Evet tarafına büyük iş düşüyor.
AK Parti-MHP ittifakı.
Durmadan çalışmalılar.
Gece gündüz!
Bunun adı fiili duadır.
Aksi halde…
Çalışmayana Allah vermez.
İşte buna esaslı bir anekdot.
Ders alınsın diye aktarıyorum.
“Hz. Musa ve Firavun halkın huzurunda iddiaya girişirler. Hz. Musa benim Rabbim Nil nehriyle Mısıra hayat verir der. Firavun ben istersem Nil’i ters çeviririm der. Hz. Musa hadi diyince Firavun süre ister. Ertesi gün buluşmak için sözleşirler.
Hz. Musa Yaratanın buyruğunu dile getirmenin huzuruyla eve gider ve istirahate çekilir. Firavunsa sabaha kadar Musa’nın Rabbine dua eder.
Sabah Nil nehrinin önünde buluşurlar ve Nil nehri Firavunun söylediği üzere ters akmaya başlar.
Hz. Musa, yaratanına yakarır: "Ben senin söylemediğin bir şeyi söylemedim neden böyle irade buyurdun"
Allah cevap verir: "Senin söylediğin doğruydu der ama sen uyurken o dua etti. Ben herkesin Rabbiyim herkesin duasına cevap veririm."
Yoruma hacet olur mu?
Meramımız çok net.
Çalışmamak ihanet.
Aksi, olur meskenet
Malumu ilam değildir kehanet!