ANKARA’da, 17 yaşında ve yedi aylık gelin olan Çiğdem Tekin’in ölümüne ilişkin davada, kocası Hüseyin Tekin ile kayınbabası Muhittin Tekin’in yargılanmasına devam edildi.
Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın önceki günkü duruşmasında Mahkeme Başkanı Hayrettin Türe, Jandarma Kriminal Dairesinden ve Adli Tıp Kurumu’ndan raporların mahkemeye ulaştığını kaydetti. Sanık avukatlarından Ahmet Mutlu, Çiğdem Tekin’e ait hırkanın kol bölgesindeki atış artığının olmasının ve atışın bitişiğe yakın yapılmış olduğunun belirtilmesinin, olayın intihar olduğunu gösterdiğini savundu.
Olaydan önce dişim kırıldı
Adli Tıp Kurumu raporunda ise incelenen pembe renkli yastık kılıfının, yatak odasından alınmış olduğunu anımsatan Mutlu, dava konusu olayın salonda meydana geldiğini ifade ederek, bunun olayla bir ilgisinin olmadığını ileri sürdü.
Sanık Hüseyin Tekin de yatak odasından alınan ve üzerinde kan lekesi olan yastığın kendisine ait olduğunu kaydederek, olaydan önce dişinin kırıldığını bu sebeple bir kanama meydana gelmiş olabileceğini ve lekenin bundan kaynaklandığını ifade etti.
Müşteki avukatı Selahattin Canbolat ise başka bir kişi tarafından da bitişik atış yapılabileceğini belirterek, yastık üzerindeki DNA çalışmasında da lekenin olayla eş zamanda meydana gelip gelmediğinin incelenmediğini, bu konuda bir çalışma yapılmasını talep ettiklerini kaydetti. Canbolat, ayrıca olayın hangi saatte olduğu hususunun da tespit edilmesini istedi.
Mahkeme heyeti, ara kararında, avukat Canbolat’ın taleplerinin reddini ve tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamını kararlaştırdı.
Kadına şiddete karşı Adliye’de buluştular
BAŞKENT’te bir grup kadın, kadına yönelik şiddeti protesto etti. Ankara Adliyesi’nde bir araya gelen kadınlar, pankart açarak “Kadına El Kaldıranlara Hayır” eylemi düzenledi. Ellerinde “Erkek adalet değil gerçek adalet”, “Kadın cinayetlerine son” ve “Kadın cinayetlerinde ceza indirimine son” yazılı dövizlerle toplanan kadınlar sloganlar attı.