Uçan Süpürge Kadın İletişim ve Araştırma Derneği ile Ankara Vosvos Dayanışma Derneği, Özgecan Aslan’ın vahşice öldürülmesini protesto etti. Son dönemde artarak süren kadın cinayetleri ve kadına yönelik şiddete dikkat çekmek amacıyla “Özgecan Aslanlara can olmak” temasıyla düzenlenen etkinlikle, yaklaşık 30 vosvos, öldürülen Özgecan Aslan’ın fotoğrafları ve kadına yönelik şiddete karşı pankartlarla donatılarak, Ankara sokaklarında dolaştı. Dün saat 11.30’da Konya Yolu Çeşme noktasında bir araya gelen vosvos severlerin, Başkent turuna kent sakinleri de alkışlarla destek verdi. Yaklaşık bir saat süren tur, saat 13.00’te Türkiye Büyük Millet Meclisi Parkı’nda son buldu. Parkta, kadına şiddet ve kadın cinayetlerine yönelik basın açıklaması yapıldı. Haklı şiddetin olmadığını belirten Uçan Süpürge’den Özlem Başdoğan, açıklamada şunları söyledi:
ÜRKÜTÜCÜ VERİLER BİLİNMELİ
“Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın kamuoyuyla paylaşmadığı şiddet araştırmasının ürkütücü verilerinin de bilinmesini istiyoruz. Her 10 kadından 3’ü şiddet karşısında evini terk etmek zorunda kalıyor. Şiddet durumunda kurumlara başvuru yapabilen kadınların oranı sadece yüzde 11. Kadınlar şiddete maruz kaldıklarında nereye başvuracaklarını, kime şikayet edeceklerini bilmiyor. Kuralları uygulayanlar 6284 nolu yasayı tam olarak bilmiyor.
Kadınların yüzde 36’sı kocası ya da sevgilisinin fiziksel şiddetine maruz kalıyor. Fiziksel şiddet, her 10 kadının 1’inde gebelikte de devam ediyor. Evli kadınların yüzde 12’si cinsel şiddet yaşıyor. Kadınların yüzde 26’sı 18 yaşını tamamlamadan evlendiriliyor. Erken yaşta evlenen kadınların yarısı fiziksel ve cinsel şiddete maruz kalırken, 18’inden sonra evlenenlerde bu oran 3’te 1’e iniyor. Erken yaşta evlenen kadınların maruz kaldığı şiddet biçimleri arasında cinsel şiddetin oranı yüzde 19’la daha yüksek. Kadınların yüzde 9’u 15 yaşından önce cinsel istismara maruz kalıyor. Araştırma, baba, erkek kardeş, dede, amca gibi birinci dereceden kan bağı olan kişilerin cinsel istismarından söz etmiyor.
KADIN BAKANLIĞI KURULMALI
Artık avazımız çıktığı kadar bağırmanın zamanıdır. Yalnızca resmi veriler baz alınarak kadınlara yönelik suç ve ihlallerin azaldığı iddia edilemez. Düşük rakamlar görmezden gelinemez. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı; kadın cinayetleri soracağımız, bu sorunu oturup konuşacağımız ilk muhataptır. ‘Bana değil, Adalet Bakanı’na sorun’ diyemez. Kadın cinayetleri 3. sayfa haberi değildir. Şiddetle mücadelede bütün bakanlıkların ortak konusu ve hütümetin bir politikası olmak zorundadır. Bu şiddet ve ayrımcılığın erkekten kadına yöneldiği bir ülkede Kadın Bakanlığı gerekir. Şiddeti önlemek devletin asli sorumluluğudur. Sorumluluğunu yerine getirmezse yaptırımları olmalıdır, yasalarla tanımlanmalıdır. Şiddetin önüne geçmek seferberlik gerektirir. Cinsiyet ayrımcılığından ayrıştırılmış, eşitlikçi bir anayasaya ve yasalara acil ihtiyaç vardır. Nüfusun yarısı olan erkeklerin, diğer yarısı olan kadınları öldürmesin diye buradayız. Kadınlar ve erkekler olarak şiddetsiz bir yaşam, şiddetsiz bir kent istiyoruz. Herkesi bu temel hakkımıza sahip çıkmaya çağırıyoruz.”
EL ELE VERECEĞİZ
Öldürülen ve şiddet gören kadınlar için sokağa çıktıklarını kaydeden Ankara Vosvos Dayanışma Derneği Başkanı Hasan Berber ise, “Kadın ve çocuklarımıza yönelen şiddete, katliama dikkat çekmemiz gerekiyor. Sokağa çıkan kızlar geç kaldığında, ailelerinin endişe duymaması, ‘ne zaman gelecek’ telaşı yaşamaması amacıyla el ele vereceğiz.”