Türkiye’deki teknokentlerin bünyelerindeki firmalardan kira alarak ‘kendi içinde han yöneticiliği’ yaptığını ifade eden Hacettepe Üniversitesi Teknokent Yönetim Kurulu Başkan Vekili Doç. Dr. Tuncay Delibaşı, bu anlayışın değişmesi için harekete geçtiklerini söyledi. Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın teknokentleri daha aktif hale getirmek için kanun taslağı hazırladığını dile getiren Delibaşı, taslağın kanunlaşmasıyla birlikte Türkiye’deki teknokentlerin önünün açılacağını ve üretimlerinin artacağını kaydetti. Delibaşı, şunları söyledi:
BULUŞ VAR ÜRETİM YOK
“Biz bir şeyler üretiyoruz, o kadar güzel buluşlar var ki, ama bunun ürüne yansıması yok. Buluş yapılmış, patent alınmamış, patentler ürüne dönüşmemiş. Üretilen bilim boşa gitmiş şimdiye kadar. Hiçbir teknokentimizde teknoloji üretiliyor mu? Ne yapıyoruz biz, teknokentlerdeki firmalardan kira topluyoruz. Kendi içimizde bir han yöneticiliği yapıyoruz. Bu bir teknoloji şirketinin yapacağı iş mi? Biz bunun böyle olmaması gerektiğini düşünerek ‘master planı’ hazırladık. Hacettepe Teknokent’in anlayışını değiştirdik ve bu değişikliğin Türkiye’deki bütün teknokentlerde olmasını da istiyoruz. Bununla ilgili olarak da Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile birlikte bir çalışma yapmaya başladık. Teknokentleri daha aktif hale getirmek için kanun taslağı hazırlandı. Bu taslak hayata geçerse teknokentlerin önünü açılacak.
İLK YERLİ ÇELİK YELEK
Hacettepe Teknokent olarak öncelikle güçlü olduğumuz bölümleri aktif hale getirmek için harekete geçtik. Savunma, Sağlık ve Enerji konularını içeren Senkro isimli bir şirket kurduk. Şu anda yüzde yüz Türk malı çelik yelek ürettik. Tüm testlerden başarıyla geçti. Yerli yeleğimiz dünyadaki emsallerinden daha yüksek standartlarda. Şu anda üretim için izinler alınıyor, son aşamaya geçeceğiz ve seri üretime başlayacağız.
ELEKTRİKLİ OTOMOBİLDE SERİ ÜRETİM
Teknokent bünyesinde kuvvetli bir otomotiv bölümümüz var. Prototipine iki yıldır kampüs içerisinde bindiğimiz ve saatte 100 km’ye 7 saniyede çıkan bir elektrikli otomobil prototipimiz var. Şase hesabından mühendisliğine kadar hesaplarını ve tasarımını kendimizin yaptığı Türkiye’nin ilk yerli elektrikli otomobilini seri üretime geçirmeyi düşünüyoruz. Bir yıldır 10 kişilik ekibimiz gece gündüz, tatil demeden seri üretim için çalışıyor. TÜBİTAK’ın da destekleme girişimi var. Prototipi beğendiler ve bizde desteklenecekler arasındayız.
STRATEJİK BOYA ÜRETTİK
Üniversite’deki öğretim üyelerimiz bir boya geliştirdi. Bu boyalardan bir tanesi sadece ASELSAN’a satılıyor. İkincisi TSK ve Amerikan Silahlı Kuvvetleri’ne, üçüncüsü ise genel piyasaya satılıyor. Bu boya kapladığı zemini tutuyor ve zırh gibi bir özelliğe sahip. Satış ağını düzenledik ve teknokent ürünü olarak satmaya başladık. Yurt dışına bu boyayla ilgili olarak 1.5 milyon euroluk bir anlaşma yaptık. Kısa bir süre sonra bu boyayı ihraç edeceğiz.”