Son albümünü beğenmediğini açık sözlülükle belirten ünlü müzisyen, sadece şiir bestelerinden oluşan bir albümün müjdesini verdi.
- Verdiğiniz konser bir nevi sosyal sorumluluk etkinliği. Neler düşünüyorsunuz?
- Elde edilecek gelir Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’ne aktarılacak. Belki de onlarca öğrencinin bir yıllık temel ihtiyaçları karşılanacak. Çorbada tuzumuz olursa ne mutlu. İyi çalışan bir kuruluş. Doğru yerlere ulaşacağını biliyoruz. Böyle güzel projeler olduğu sürece ben de katılmaya hazırım.
- Son albümünüz diğer Yaşar albümlerini arattı gibi?
-Valla son albümüm açıkçası benim de hoşuma gitmedi. İçime sinmedi. Her şey aceleye geldi gibi. Klip çektik beğenmedim, devamı getirelim mi getirmeyelim mi dedik. Çok da istemedim. Bu yüzden çok da üzerinde durmadık bu albümün.
- En son albümünüz iki sene önce çıktı. Yeni albümün zamanı belli mi?
- Albüm için tam bir zaman veremiyorum. Öncelikle iki tane single çıkacak. Bunların bir tanesi sonbahar kış aylarında, diğeri ise yazın çıkacak. Şarkılar belli, aranjmanları yapıldı. Sadece stüdyo kaydı kaldı.
- Yine şiir besteleri mi bekliyor Yaşar hayranlarını?
- Bu sefer şiir bestesi olmayacak. Şiirleri albüme saklıyorum. Bir sonraki albüm sadece şiirlerden oluşan bir proje olacak. Albümünün adı da belli ama şu an açıklamayayım diyorum.
- Albümde hangi şairlerin şiirleri yer alacak peki?
- Nazım Hikmet, Cahit Sıtkı Tarancı, Cemal Süreya, Attila İlhan gibi usta şairlerin şiirleri olacak. Şairler de, şairlerin şiirleri de belli. Besteleri de hazır gibi. Tabii ki bunun bir prosedürü var. Şairin mirasçılarından izin alınması gerekiyor. Bu yüzden şimdiden şu şiir albümde kesik olacak diyemiyorum.
- Çok sevdiğiniz bir şiiri besteleyemediğiniz oldu mu? Ya da bu şiir bestelenmeye uygun değil dediğiniz?
- Çoğunlukla öyle oluyor zaten. Birçok güzel şiir için bu böyledir. Şiirleri bestelerken de bazı satırları değiştirdiğim, çıkardığım oluyor. Atilla İlhan’ın “Beş dakika bekle git” şiirinde böyle yaptım. Eğer şiir dörtlük halindeyse olduğu gibi koyabiliyorum. Mesela Cahit Sıtkı Tarancı’nın “Şarkı Halinde Kal” şiirini sözlerinde herhangi bir değişiklik yapmadan bestelemiştim. Ama ‘İkinci Yeni’ gibi modern şiir eserlerini serbest nazım olduğu için bestelerken zorlanıyorum.
- Serbest nazımın Türkiye’deki öncüsü Nazım Hikmet sizi baya zorlamıştır?
- Evet, Nazım Hikmet’in şiirleri oldukça uzun olduğu için beste haline getirilmesi zor. Albümde yer alacak Nazım Hikmet şiirini kafamda tamamıyla oluşturdum gibi. Şiirin bir bölümünü çıkarmak içimden gelmedi. Çünkü şiirin bütünlüğü bozuluyordu. Yani anlayacağınız çıkacak albümde bir şarkı ortalama 6-7 dakikayı bulacak. Progresif rock şarkıları gibi… Pop şarkıların biraz dışına çıkacağım bu albümde. Gerçekten beni çok heyecanlandırıyor.
SANAT FİLMİNDE OYNAMAYI ÇOK İSTERİM
- Genellikle müzisyenlerde ilerleyen yıllarda bir oyunculuğa yönelme oluyor. Sizin kafanız da böyle bir şey var mı?
- Oyunculukla ilgili geçmişte birkaç küçük denemem oldu. Açıkçası şu sıralar çok da teklif gelmiyor oyunculuk için. Bir zamanlar türkücü, şarkıcı, manken modası vardı. Onlar oynardı her dizide, filmde. Şimdi geçti o moda. Türkiye’nin dizi ülkesi haline gelmesinden sonra dizilerde tiyatro kökenli sanatçılarımız oynamaya başladı. Artık gerçekten oyuncu olanlar oynuyor. Benim de dizi oyunculuğuna çok sıcak baktığım söylenemez. Fakat sinema filmi ile ilgili teklif gelirse çok mesai harcarım. Sinemanın diziye göre daha kalıcı oluğunu düşünüyorum ve kalıcı bir şeyler yapmayı gerçekten isterim.
- Türkiye’den filminde rol almak istediğiniz bir yönetmen var mı?
- Açıkçası benim beğendiğim yönetmenlerden bana teklif gelmez. Bir Derviş Zaim filminde oynamayı çok isterim mesela. Sanat filminde küçük veya büyük rol almayı gerçekten çok isterim. Emin olun bunu bütün oyuncular ister. Aslında çoğu oyuncunun hayalinde sanat filminde oynamak vardır. Ama şartlar dizi oyunculuğuna yönlendirmiştir. Nuri Bilge Ceylan filminde de rol almayı çok isterim. Çünkü adamın yaptığı her film dünya prömiyerine çıkıyor. Çok başarılı bir yönetmen. Mesela Yavuz Bingöl türkücü kökenli ama Nuri Bilge Ceylan filminde oynadı. Böyle istisnalar da oluyor. Belki ben de olabilirim.
- Müzisyen kökenli Yavuz Bingöl’ün oyunculuğunu nasıl buluyorsunuz?
- Çok iyi buluyorum, gerçekten çok doğal. “O Şimdi Asker” filminde görmüştüm ilk. Bir türlü askerliği bitiremeyen biri rolündeydi. “Ne kadar doğal” demiştim. Sonra da bu başarısını ve doğallığını diğer filmlere de taşıdı.
ANKARA KALEDİR
- Ankara’nın gönlünüzdeki yeri desem?
- Hep söylerim kaledir Ankara. Benim de kalemdir. Yıllardır da benim için böyledir. Ben Adanalıyım. Bu kadar yıllık kariyerimde Adana’dan Ankara kadar manevi destek almadım, almıyorum da. Ankara benim memleketim gibidir. Dostlarım var yıllardır görüştüğüm. Ayrıca askerliğimi Ankara Mamak’ta yaptım. Birçok anım oldu Ankara’yla ilgili. Askerlik sırasında ranzada şarkılar yaptım albümüme koydum.
- Hangi şarkılar?
- Benim çıkış şarkım Divane, O’nun Vedası ve Günahsız…
- Ankaralı olmayanların klasik eleştirisidir özellikle de İstanbul’da yaşamış kişilerin: Deniz olmayan yerde nasıl yaşıyorsunuz. Siz de böyle bir durum yok galiba?
- Ben de deniz olmayan yerde büyüdüm. Adana merkezde deniz yoktur. İlçelerinde var. Dolayısıyla denizle çok alakam yoktu. Bu yüzden az çok hatırlatır bana Ankara Adana’yı.