Hemofili hastası E.G., kanında pıhtılaşma sorunu yüzünden uzun yıllar sünnet olamadı. E.G.’nin bu hayali, durumunu tedavi için başvurduğu Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Hematolojisi bölümündeki doktoru Doç. Dr. Bülent Alioğlu’na aktarması üzerine gerçekleşti.
Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Hematolojisi Bölümü sorumlusu Doç. Dr. Alioğlu, kalıtsal “Hemofili A” adı verilen hastalık bulunan E.G. gibi hastaların cerrahi operasyon geçirmesinin sakıncaları olduğunu söyledi.
Kanama riski
Cerrahi operasyona hazırlık aşamasında, kanın pıhtılaşmasına sağlayan faktör ve bu faktörü baskılayan inhibitör düzeyine bakılarak durum tespiti yapılması gerektiğini ifade eden Doç. Dr. Alioğlu, “Eğer hastada kanamayı durdurmayı sağlayan faktöre karşı bir direnç yoksa, sadece bu kan ürününün verilmesi yeterlidir. Aksi takdirde kanamayı durdurmak amacıyla başka kan ürünleri verilebilir. Cerrahi operasyon öncesindeki bu ön hazırlık hasta için çok önemlidir” şeklinde konuştu.
Yeniden doğmuş gibiyim
Kanamayı durduran kan ürününün, hastalığın ağırlığına göre operasyondan belirli süre önceden verilmesi gerektiğini ifade eden Alioğlu, operasyon sonrasında ise hastanın kanama durumuna göre belirli bir süre hastanede gözetim altında tutulduğunu, gerekirse bu kan ürününün yakından takip edilen hastaya belirli aralıklarla verilmeye devam edildiğini söyledi.
Sünnet olma hayaline 16 yaşında kavuşan E.G. de, sünnet olmak için uzun yıllar beklediğini, ancak bu operasyonu yapmaya hiç bir doktorun cesaret edemediğini belirterek, “Durumumu doktorlarıma anlatınca, sorunumu anladılar ve beni sünnet etmeye ikna oldular. Onlara müteşekkirim, yeniden doğmuş gibiyim” dedi.