Ambalajlı Su üreticileri Derneği (SUDER) Başkanı Adnan Çavuş, yaptığı açıklamada Türkiye ambalajlı su pazarının, son 5 yıldır devamlı artma eğilimi içinde olduğunu söyledi.
Çavuş, Türkiye’de şişelenen suların, Sağlık Bakanlığı’nca ruhsatlandırıldığını, tesislerin senede bir defa Sağlık Bakanlığı merkezi birimince, üçer aylık periyotlarla da İl Sağlık Müdürlükleri tarafından denetlendiğini belirterek, sağlığa aykırı bir durum tespit edildiğinde ise tesisin kapatıldığını söyledi.
Kaçak ve sağlıksız üretim nedeniyle tüketicilerin hijyenik olmayan ürünleri kullanabildiklerini anlatan Çavuş, sonuçları tehlikeli olabilecek bu durum karşısında tüketicileri dikkatli olmaları konusunda uyardı.
Çavuş, Su alırken öncelikle suyun Sağlık Bakanlığı tarafından izni olup olmadığının, etiketin üzerinde izin tarihi ve sayısının bulunup bulunmadığının kontrol edilmesi gerektiğini ifade etti.
ŞEKLİ BOZULMUŞ ŞİŞELERİ ALMAYIN
Çavuş, “Suların etiketinde suyun adı, cinsi, imal edildiği yerin adresi, Bakanlıkça verilen iznin tarih ve sayısı, Bakanlığın uygun gördüğü uyarılar, Bakanlığın izni ile suya uygulanan işlemler, suyun sahip olduğu parametreler yer alır. İmal ve son kullanma tarihi ile parti ve seri numarası etiket üzerine yazılabildiği gibi kap veya kapak üzerine görünür şekilde yazılmış olmalıdır. Su rengi berrak olmalı, bulanık, yeşilimsi olmamalıdır. Etiketi solmuş, şişe şekli bozulmuş sular satın alınmamalıdır. Tüketiciler ambalaj üzerindeki kapakta, şişe üstünde, etikette ve emniyet bandında suyun adını görmelidir. Suyun adı 4 farklı yerde de bulunmalı ve aynı olmalıdır.” dedi.
Türkiye’nin kişi başına su tüketiminin gelişmiş ülkelere göre düşük olduğunu anımsatan Çavuş, ancak sürekli olarak yükselme eğiliminde olduğunu kaydetti.