Ankara’da, aralık ayının başında meydana gelen korkunç olay, iddiaya göre kendisini sürekli aşağılayan ve aldatan kocası M.Ş.K.’nın şiddetine daha fazla dayanamayan Z.K.’nın, iki çocuğunu alıp annesinin evine sığınması üzerine yaşandı.
Olay günü kendisini arayan ve çocuklarını görmek isteyen kocasının ikna ettiği Z.K., küçük oğlu E.K. ile birlikte Kızılay’da kocasıyla buluştu. Görüşmenin ardından Z.K., oğluyla birlikte eve gitmek üzere dolmuşa bindi. Sakin görünen kocasının da aynı dolmuşa binmesinden şüphelenmeyen Z.K., yaşadığı o korku dolu anları şöyle anlattı:
‘KOYUN GİBİ’
“Dolmuştan indikten sonra bizimle birlikte yürümeye başladı. Bana yolda ‘Boşanmak istiyor musun?’ diye sordu. Ben de ‘Evet boşanmak istiyorum’ dedim. Bunu duyar duymaz, yakındaki altgeçide doğru beni götürmeye başladı. Tünelin içerisine girdiğimizde, hiçbir şey söylemeden aniden üzerime atladı. Yere düştüm. Üzerime çıkıp beni koyun gibi kesmeye başladı. Ben şoka girmiştim, dilim tutulmuştu. Bütün bunlar yanımızda duran küçük oğlumun gözleri önünde oluyordu.
“Elindekinin önce bıçak olduğunu bile anlamadım. Elektrik şoku verdiğini sanıyordum. Belimin ortasına bıçağı vurup çekerken, elinde bıçak olduğunu fark ettim. Aynı sırada ayak bileklerimin tendonlarını, diz kapaklarımı da kesmiş. Her iki ayak bileğimden kanlar fışkırıyordu. 4 yaşındaki oğlum E., olduğu yerde dondu kaldı. O ise beni öldü sanarak hemen kaçarak kayboldu.”
DAVA AÇTI
Habertürk gazetesinin haberine göre, Z.K., nasıl kurtulduğunu da şu sözlerle dile getirdi: “Altgeçitte hiç kimse yoktu. Yerde sürüklenerek çantamdaki cep telefonundan önce aileme, sonra ambulansa haber verdim. Sonrasını ise hatırlamıyorum.” Kaldırıldığı hastanenin doktorlarına göre yaşaması mucize olan Z.K., yaklaşık 2 ay boyunca hastanede yattıktan sonra geçtiğimiz günlerde taburcu oldu. Olaydan sonra halen ayağa kalkamadığını belirten Z.K, “Bıçaklama olayından sonra, ailesi şikâyetimi geri almamı istedi. O ise halen kayıp ve bulunamadı. Günlerdir korku içerisinde yaşıyoruz, çocuklarımın, özellikle olayı bizzat yaşayan küçük oğlum E.K.’nin psikolojisi bozuldu” dedi. Kendi ailesinin yanına iki çocuğuyla sığınan Z.K. boşanma davası açtı ve çocuklarının velayetini talep etti.