“Aranızda dolaşmak için giyiniyorum.
Hem de iyi giyiniyorum. İyi giyinene iyi yer verdiğiniz için.
Aranızda dolaşmak için çalışıyorum. İstediğimi çalışmama izin vermediğiniz için... İçgüdülerimi hiçbir işte uygulamama izin vermediğiniz için.
Hiçbir çaba harcamadan bunları yapabiliyorum, bir şey yapıldı sanıyorsunuz.
Yazı yazmak istedim, aç kalırsın dediniz.
Aç kalmayı denedim, serum taktınız.
Delirdim, kafama elektrik verdiniz...”
Tezer Özlü, aşağıdaki satırları ölümünden iki yıl önce, 41 yaşındayken yayınlanan “Yaşamın Ucuna Yolculuk” kitabına yazdı.
Ve tam 27 yıl önce, 18 Şubat 1986’da yaşama veda etti.
Meme kanseriydi, yenemedi...
GECE GÜNDÜZÜN DEVAMI DEĞİLDİR
"Çocukluğunun Soğuk Geceleri"nden beri geceyi ve yalnızlığı iyi anladı, hayat bildi.
Ve "Gece gündüzün devamı değildir" dedi. Duvarlara karşı oldu hep, “Duvarlar yaşamımızdaki mezarlar mı” diye sordu.
Benzer ya da benzemez nedenlerle geceyi uzun yaşayanlar oldu hep.
Geceyi uzun yaşamak 'ömrü' kısaltabilir dedi doktorlar, "Ama ya 'hayat'ı uzatıyorsa" diye karşılık verdi birisi...
Ve yine 18 Şubat’ta, ama bu kez 1981’de bir başka uzaktan ama öğrenince, düşününce yakından ölüm: Şerif Yüzbaşıoğlu.
Kalbi dayanmadı ayrıldı hayattan ve geçen ay 4 Ocak’ta ölünceye dek yalnız/onsuz yaşayan Şenay’ı bıraktı arkasında...
Ve onun son dizeleri:
“Suçum yok iştahım uykum yok
Hakkım yok güvenim vaktim yok...”
BÖLÜNÜR SANCIYLA UYKULAR...
Meral Okay da yarine, tam yirmi yıl önce bugün, 19 Şubat'ta veda etti. Tiyatro sanatçısıYaman Okay 42 yaşındaydı, pankreas kanserine yenildi. Yılmaz Güney'in Sürü filminde oynadı, Bereketli Topraklar Üzerinde'ki rolüyle ödül aldı.
Okay şarkılar yazdı ardından; Bölünür sancıyla uykular /Sığınak değil en kuytular /Gökte ay on dört ben dolunay /Son hatıranı sinene say /Bu kadarına razıyım yar..." Bazen de kadeh kaldırdı ayrılığa:
"Gece çok genç, arzular şelale /Haber etsek o yare
Gelse Bomonti'den /Şereflendirse bizi /Olsak teyyare
Yine mi güzeliz, yine mi çiçek?
Hamdolsun
Altınbaş kadehe yağ gibi dolsun."
16 YAŞINDAN BÜYÜKLER MADEN OCAĞINA...
16 yaşından büyük çocuklar maden ocaklarında, 12 yaşından büyükleri de tekstil sanayiinde -kanunen- çalıştırılabiliyorsa ve siz "Nereden icab etti" diyenlerdenseniz, ilgili kararname de 18 Şubat'da 1941 yılında çıkarıldı. Ve yine 18 Şubat'tan sene 1967'den bir Milli Eğitim istatistiği:
"35 bin köyün 15 bininde okul yok!"