Özellikle Twitter, Facebook ve Instagram gibi mecralarda, bazı kullanıcıların Atatürk’e, Cumhurbaşkanı’na, Ak Parti veya CHP’ye oy veren kitlelere küfürler yağdırması büyük bir endişe kaynağı haline gelmiştir.
SİYASETİN DİLİ AHLAK OLMALIDIR
Bir vatandaş olarak, sosyal medyanın bu şekilde kullanılması, toplumun farklı kesimlerini birbirine düşman etmekten başka bir amaca hizmet etmiyor. “Küfür, hakaret ve nefret söylemi üzerinden siyaset yapmaya çalışanlar, ülkemizi bölmek ve parçalamak isteyenlerin ekmeğine yağ sürüyor” diyen vatandaşlar, bu dilin toplumda derin yaralar açtığını belirtiyor. Siyasetin ahlak temelinde yapılması gerektiğini savunan birçok kişi, küfür ve hakaretin siyasetin dili olamayacağını vurguluyor.
SOSYAL MEDYA FENOMENLERİ VE REZALET
Özellikle sosyal medyada fenomen olarak tanınan bazı kişilerin, muhafazakarlara ve Atatürk’e yönelik hakaretlerini sürdüren paylaşımlar yapması, büyük bir tepki çekiyor. “Kendine sosyal demokrat diyenlerin muhafazakarlara küfretmesi, muhafazakar görüntü verenlerin ise Atatürk’e hakaret etmesi kabul edilemez” diyen vatandaşlar, bu durumun toplumsal barışı tehdit ettiğini ifade ediyorlar.
GÜVENLİK GÜÇLERİ VE YARGI DEVREDE, AMA YETMEZ
Devletin bu tür durumlara müdahale ettiğini ve yargının gerekeni yaptığını belirten vatandaşlar, bu mücadelenin yeterli olmadığını, asıl çözümün toplumun bilinçlendirilmesiyle mümkün olabileceğini söylüyorlar. “Bu kötü gidişatın durdurulması için yalnızca yargı yetmez, insanların bilinçlendirilmesi şart,” diye ekliyorlar.
VATANDAŞ İSYANDA
Bu gelişmeler, toplumda derin izler bırakmakta ve ülkemizin geleceğini tehdit etmektedir. Sosyal medya odalarında alenen edilen küfürler, toplumun ahlaki yapısını zedelemekte ve bu rezaletin bir an önce durdurulması gerektiği ifade edilmektedir. Vatandaşlar, bu sorunun çözümünde sadece hukuki adımların yeterli olmadığını, aynı zamanda toplumsal bilinçlenmenin de elzem olduğunu vurguluyorlar.