ÇOCUKLUK yıllarımızda, “Ilgaz Anadolu’nun sen yüce bir dağısın, baharda yeryüzünde güzellerin bağısın” sözleriyle koro halinde söylediğimiz ve dilimizden düşmeyen türküsü ile bildiğimiz Ilgaz Dağı ormanları, yaylaları, zengin termal kaynakları ile kış turizmi kamp, karavan, yaya ve atlı yürüyüş, tırmanış, bisiklet, fotoğrafçılık ve avcılık gibi her türlü doğa sporu ve pek çok alternatif turizm çeşidine ev sahipliği yapıyor. Ankara’ya 200 kilometre uzaklıktaki Çankırı ise görenleri hayran bırakan Tuz Mağarası, yüzyıllardır yaşatılan kültürel değerleri, sevecen insanları ve geleneksel konukseveriliği ile bunaltıcı şehir hayatından uzaklaşmak ve doğayla bütünleşmek isteyenler için huzur mekanı olarak adından söz ettiriyor.
Yılın yarısı kar kaplı
Yılın altı ayında karlarla kaplı olan Ilgaz Dağları, Çankırı Valiliği ve Çankırı Belediyesi’nin yaptığı çalışmalarla kış sporları ve turizmi açısından önemli bir yer haline geldi. Yapılan tesisler ve oteller ile gezmeye ve spor yapmaya gelen misafirler karın keyfini doyasıya çıkarıyor. Ilgaz dağı Doruk Mevkii’nin güney ve kuzey yamaçlarında yer alan ve birbirlerine çok yakın tesisler, Milli Park sınırları içerisinde, Çankırı ve Kastamonu insanlarının yanı sıra, başta Ankara olmak üzere çevre illerden gelenlere de hizmet veriyor.
Cazibe merkezi Yıldıztepe
Bölgenin cazibe merkezi haline gelen Yıldıztepe, 2006 yılında Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi ilan edilmesiyle birlikte bahar ve yaz mevsimlerinde piknik alanı olarak kullanılırken kış aylarında da kayak ve kış sporları için vazgeçilmezler arasında yerini aldı. Yeni açılan Yıldıztepe Telesiyeji ile Ilgaz turizminin de hak ettiği yere ulaşması amaçlanıyor.
Malzeme deposundan kültür merkezine
1700’LÜ yılların sonlarında yaptırılan Çivitçioğlu Medresesi yıllarca yün ve inşaat malzeme deposu olarak kullanılırken, Çankırı Belediye Başkanı İrfan Dinç’in girişimleriyle kültürel amaçlı kullanılmaya başlandı. Medrese’de Neyzen Erol Nuhoğlu’nun çaldığı ney nameleri kulakların pasını silerken, hat rölyef ustası Şakir Ay ve öğrencilerinin yaptığı birbirinden güzel ve incelikle üretilmiş eserler görülebiliyor. Ebru sanatçısı Ali Akgül’ün yaptığı ebrular ise yurdun dört bir tarafına hediye olarak gönderiliyor.
Yerinde görün
HİTİTLER Dönemi’nden beri işletildiği tahmin edilen tuz yatakları Türkiye’nin en büyük kaya tuzu rezervinin yer aldığı Tuz Mağarası ise Çankırı’nın görülmeye değer yerleri arasında yer alıyor. Valilik tarafından mağaraların turizme kazandırılması amaçlanıyor. Bu çerçevede mağarada çeşitli dönemlere ait heykel ve rölyeflerin yer alacağı Kristal Art Galeri projesi üzerinde çalışmalar yapılıyor. Mağarayı ilginç kılan bir diğer özellik ise mağarada bulunan eşek. Yaklaşık 250 yaşında olduğu ifade edilen eşek, uzun yıllar mağarada kalarak salamura haline geldi. Mağaraya gelen ziyaretçiler açısından da ilginç bir görüntü oluşturuyor.
Sözel kültür yaşatılıyor
ÇANKIRI’NIN son yıllarda öne çıkan kaya tuzu hediyelik eşyalarının üretildiği Buğday Pazarı Medresesi’nde kentin geçmişini yansıtan sözel kültürün yaşatıldığı odalar, yaran kültürünün tüm unsurları ve yöresel kıyafetler de sergileniyor. Medrese Çankırı’ya gelenlerin en önemli ziyaret mekanlarından birisi olma özelliğini koruyor.
Görülecekler listesi
KIŞ turizmiyle ön plana çıkan Çankırı’nın doğa tarafından oluşturulan ve doğal müze olarak adlandırılan peri bacası oluşumları da görülmeye değer. Ayrıca, Çankırı müzesi, Taş Mektep, Saat Kulesi, Taş mescit, Çankırı yaran evi, Çavundur Termal Kaynağı, Sakaeli kaya mezarları, İndağı kaya mezarları, Hüyük yeraltı şehri, koca meşe, Bülbül pınarı mesire yeri, Kırkpınar Yaylası, Karaören göleti de Çankırı’yı gidildiği zaman görülecekler listesine alınması gereken yerler arasında yer alıyor.