CHP Grup Başkanvekili Hakkı Suha Okay, İçişleri Bakanı Beşir Atalay'ı istifaya çağırarak, ''Hukuk devletinin daha fazla zarar görmesini önlemek için Atalay'ın derhal görevden çekilmesi gerekir'' dedi.
Hakkı Suha Okay, Parlamentoda basınla yaptığı sohbet toplantısında, İçişleri Bakanı Atalay hakkındaki gensoru önergesini, bu çarşamba TBMM Başkanlığına sunacaklarını bildirdi.
Okay, ''Atalay'ın, adı dört kez değiştirilen açılımla bağlantılı olarak, her şeyi kamuoyunun gözü önünde, katılımcı, kucaklayıcı, şeffaf bir yöntemle yaptıklarını, her safhasını vatandaşlarla paylaştıklarını söylediğini'' anlattı.
Atalay'ın, 17 Ekim 2009'da, Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker'in Atatürk Orman Çiftliğindeki makamında, kapatılan DTP'nin Genel Başkanı ve parti yetkilileriyle görüştüğünü ifade eden Okay, Mahmur ve Kandil'den terör örgütü üyelerinin, 19 Ekimde Habur'a geldiğini anımsattı.
''Gizli buluşma'' olarak nitelendirdiği görüşmenin, 23 Ekimde kamuoyuna yansıdığına işaret eden Okay, ''Kamuoyuna yansıyan bu açıklama, bir suç üstü haliydi, bir pazarlık, bir mutabakat görüşmesiydi'' dedi.
CHP'li Okay, ''buraya intikal ettirilen müsteşarlar, valiler, savcılar ve hakimin gözetimi altında, gelen 34 kişinin törenle karşılandığını'' savundu.
Okay, bu kişilerin terör örgütü üniformasıyla geldiklerini, ''Cumhurbaşkanı, Meclis Başkanı, Başbakan ve Genelkurmay Başkanı'na iletilmek üzere mektup getirdik, biz Öcalan'ın elçisiyiz'' dediklerini ifade etti. Okay, terör örgütüyle iç içe ilişkilerini itiraf edenlerin, ''Silopi yargılaması'' olarak, Türk hukukunda özel bir isim alan yargılama sürecinde serbest bırakıldığını söyledi.
-''GÜDÜMLENEN YARGILAMA SÜRECİNİN İTİRAFI''-
Hakim ve savcıların, burada bulunmasının, hiçbir hukuksal dayanağı olmadığını öne süren Okay, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Bu iç içe, birlikte hazırlanmış olan mizansende, taraflardan bir tanesi, bu konuda İçişleri Bakanı'nın, kamuoyu tarafından görülen, algılanan tavrının ne olduğunu itiraf etti. Bir 'ayar işi olduğunu, İçişleri Bakanı'nın hakimleri ayarladıklarını' söyledi. Bu, Türk hukuk sistemi için yüz kızartıcı bir tablo, ifadedir. İçişleri Bakanı tarafından güdümlenen bir yargılama süreci olduğunun açıkça itirafıdır. Hem CHP, hem kamuoyu yaşanan Silopi yargılama sürecinin hukuka uygun olmadığını biliyordu. Bu herkesin gözü önünde cereyan ediyordu. Şimdi anlaşılan o ki Silopi'de bir ayar verilmiştir, bir ayarlama işi yapılmıştır.
Bundan sonraki süreçte, İçişleri Bakanı her ne kadar inkar etmeye çalışsa da bu görüşmenin taraflarından biri Ahmet Türk, Sayın Hatip Dicle'nin açıklamalarının akabinde ikrar etmiştir, bugün ise vazgeçmeye çalışmaktadır. Ama artık söz ağızdan çıkmıştır. Yapılan, kamuoyuyla paylaşılmıştır. Bundan sonraki süreçte, Türkiye'de hakim ayarlayarak, PKK terör örgütünü aklamaya çalışan bir siyasal iktidarın İçişleri Bakanı, o koltukta daha fazla oturamaz. Hem PKK'yı aklayacaksınız hem hukuk devletinin kurum ve kurallarını yok farz edeceksiniz. Her ne kadar Sayın Bakan, dün açıklamasında 'Türkiye Cumhuriyeti hukuk devletidir. Herkes kanunların öngördüğü usul ve esaslara uymak zorundadır. Bu konuda kimsenin ayrıcalığı bulunmamaktadır' dese de Türkiye'nin hukuk devleti kimliğine, çok ciddi zarar vermiştir. Bu hukuk devleti olgusunda yer almayan bir uygulamayı yaptıran kişi durumundadır.''
-''DİCLE'Yİ YALANLAYACAKLAR MI TEYİT Mİ EDECEKLER?''-
Okay, son gelişmeler sonrasında Habur'a giden hakim ve savcılar hakkında acil olarak soruşturma yapılmasının bir zorunluluk olduğunu belirtti.
CHP'li Okay, Türkiye'de hukuk devletinin daha fazla zarar görmesini önlemek için derhal Atalay'ın görevden çekilmesi gerektiğini savundu.
Okay, terör örgütü üyelerinin teslim olması sırasında ''hakim ve savcıların ayarlandığı'' iddiasını ortaya Hatip Dicle hakkında soruşturma başlatıldığının anımsatılması üzerine, ''Dicle, bu bilgiyi Ekimde İçişleri Bakanıyla gizli buluşmayı sağlayan DTP kadrolarından edinmiştir. Arkadaşları, Dicle'yi yalanlayacaklar mı yoksa Dicle'nin sözlerini teyit mi edecekler; bunları zaman gösterecek. Sadece Dicle'nin bunu söylemesi, bu olayın ortaya çıkma nedeni değildir. Bu olay zaten ortada, görünüyordu'' diye konuştu.
Para cezası olan bir PKK üyesi için, gece yarısı özel vezne oluşturulduğunu iddia eden Okay, Hazineye yatırılması gereken paranın, elden tahsilatının yapıldığını söyledi.
''BAŞBAKAN'A İTHAF OLUNUR''-
Okay, bir soruyu yanıtlarken, Elazığ Valisi'nin açıklamalarını, ''çok talihsiz bir açıklama'' olarak değerlendirdi. Okay, şunları kaydetti:
''Tek parti döneminde, illerin valilerinin, aynı zamanda CHP il başkanlığı görevini yürüttüğünü söyleyen Başbakan'a, bu ithaf olunur. Görüldüğü üzere, Tunceli Valisi'nden sonra, Elazığ Valisi de Elazığ AKP İl Başkanı'ndan da öte, Başbakan'ı methetmektedir. Bu açıkça, valinin sorumluluğuyla bağdaşmamaktadır. Vali hakkında derhal cezayı uygulamaya başlanmalı, yargılanması gerekir. Elazığ Valisi, soruşturmayı beklemeden, derhal görevden çekilsin.''