Ankara Üniversitesi Psikiyatri Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Abdülkadir Çevik yaptığı açıklamada, şunları söyledi:
Sorumluluk istemez
“Bu hastalık, bir yetersizlik hastalığıdır. Yani kişi bir konuda başarısız olmuşsa, hiçbir bedensel rahatsızlığı olmamasına rağmen, sürekli kendini hasta hisseder. Birey stres döneminde, başarısızlık yaşandığında, verilen görevi yerine getiremeyeceğini düşünüp hastalık kisvesine sığınır. ‘Hasta olduğum için görevi kabul etmedim’ der halbuki o görevin altından kalmayacağını düşünür.”
Doktor doktor gezer
Bu kişilerin bedenlerindeki en küçük tepkiyi önemli bir hastalık sandıklarını belirten Çevik, “Örneğin, başı ağrıyan kişi beyninde tümör olduğunu ya da nabzı fazla attığında kalp hastalığı olduğunu düşünür. Ona, ‘bir şeyin yok’ demek en büyük hakarettir. Önemli bir hastalığı olduğunu sanarak, doktorlara da onaylatmak ister. Aksi takdirde doktorda bir eksiklik olduğunu düşünür” dedi.
Türkiye’de sık rastlanıyor
ÇEVİK, “Tam birey olmayı başaramayan, hayır demeyi bilmeyen az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde hastalık oldukça yaygın” diyerek, Türkiye’de de hastalığa sıkça rastlandığını hatırlattı. Çevik sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ailesi hastaya ilgi, sempati gösterirse kişi, hasta olduğuna daha çok inanır. ‘Aile benim dediğimi yapıyor’ diyerek hastalığa daha çok tutunur. Aileler, prim vermeyip, yakınlık göstermemeliler.”