2011 sinema açısından oldukça zengin bir yıldı. 2012’de gösterime girecek filmler de yine iyi bir yıl yaşayacağımızı gösteriyor. Bu filmlerden birçoğunun edebiyat uyarlaması olması ise dikkat çekici. Bu, sinemanın artık orijinal hikaye bulmakta zorlandığının kanıtı olsa da sevdiğimiz kitapların sevdiğimiz yönetmenlerin elinde neye dönüşeceklerini merak etmemek mümkün değil. İşte, edebiyattan beyazperdeye uyarlanmış, dört gözle beklediğimiz 2012 filmleri.
Hobbit: Beklenmedik Yolculuk (The Hobbit: An Unexpected Journey)
Tolkien’in, Yüzüklerin Efendisi üçlemesinin öncül kitabı olarak da görülen Hobbit’ten, üçlemenin yönetmeni Peter Jackson tarafından sinemaya uyarlanan iki filmlik Hobbit macerasının ilk bölümü. Goblinler, Orklar, öldürücü Warglar, Dev Örümcekler, Şekil Değiştirenler ve Büyücülerle dolu Orta Dünya’ya geri dönüyoruz.
Ejderha Dövmeli Kız (The Girl With The Dragon Tattoo)
Stieg Larsson’un aynı adlı romanı çok geçmeden bir kez daha beyazperdede. Bu kez filmin kozu Yedi, Dövüş Kulübü gibi kült filmlerin yönetmeni David Fincher.
Kara Şövalye Yükseliyor (The Dark Knight Rises)
Christopher Nolan’ın elinin değdiği günden beri sinema efsanesine dönüşen Batman serisinin bu son filmi yılın en çok beklenen yapımı. Bir süredir fragmanıyla merakımızı iyice artıran filmin konusu halen sır gibi saklansa da Bane ve Kedikadın gibi yeni karakterleriyle heyecanı artırıyor.
Uğultulu Tepeler (Wuthering Heights)
Bağımsız sinemanın en başarılılarından, Fish Tank’in yönetmeni Andrea Arnold’ın Emily Brontë’nin meşhur romanını nasıl yorumladı heyecanla bekliyoruz. Çünkü fragmanına bakınca bile nefesimiz kesiliyor!
Sal
Michael Gregg Michaud’un kitabından uyarlanan film, Rıhtımlar Üzerinde başta olmak üzere pek klasik filmde rol alan, Hollywood’un ilk açık eşcinsellerinden Sal Mineo’nun son günlerini anlatıyor. Yılın çok tartışılacak filmlerinden biri olan Sal’ın kamera arkasında James Franco bulunuyor.
Drive
James Sallis’in romanından uyarlanan film, Hollywood’da dublörlük yapan ve keskin araba kullanabildiği için geceleri de soygunlara katılan bir araba sürücüsünün yaşadıklarını anlatıyor. Nicolas Winding Refn’e Venedik’ten “Yönetmen Ödülü”nü getiren filmi izleyenler, Ryan Gosling ve Carey Mulligan’ın oyunculuklarını öve öve bitiremiyorlar.
Tinker, Tailor, Soldier, Spy
Gir Kanıma’yla gönlümüzü kazanan İsveçli yönetmen Tomas Alfredson’un klasikler arasına girmiş aynı adlı romandan uyarladığı film, 1950’li yıllarda yaşanan soğuk savaş döneminin en keskin günlerine odaklanıyor.
Pamuk Prenses ve Avcı (Snow White and the Huntsman)
Ödüllü reklam filmi yönetmeni Rupert Sanders’ın ilk sinema filmi olan film fragmanından da anlaşılacağı üzere oldukça serbest bir Pamuk Prenses uyarlaması. Cadı-Kraliçe rolünde Charlize Theron’un filmden daha çok merak uyandırdığı kesin.
Kevin Hakkında Konuşmalıyız (We Need to Talk About Kevin)
Geceyarısı Bekçisi filminin unutulmaz yönetmeni Lynne Ramsay’in Lionel Shriver’ın romanından uyarlayıp yönettiği film, oğlunun hatalarından dolayı derin sorumluluk ve suçluluk duyarak, nerede yanlış yaptığını sorgulamaya başlayan Eva’nın yaşadıklarını anlatıyor. Eleştirmenler Tilda Swinton’ın bugüne kadarki en üstün oyunculuk performası olduğu konusunda hemfikir.
The Woman in Black
İngiliz yazar Susan Hill’in aynı adlı romanından James Watkins yönetmenliğinde uyarlanan film, fragmanıyla bile merak uyandırmayı başaran gotik korku türünde bir film. Başrolde Harry Potter rolünden sıyrılmaya çalışan Daniel Radcliffe var.
Senden Bana Kalan (The Descendants)
Kaui Hart Hemmings’in romanından uyarlanan film, eşi ciddi bir tekne kazası geçirip yaşam ünitesine giren Matt’in bu olaydan sonra tüm hayatını yeniden gözden geçirmeye karar vermesini anlatıyor. Sideways’in yönetmeni Alexander Payne’nin ödüllere boğulan filminde George Clooney başrolde.
The Best Exotic Marigold Hotel
Deborah Moggach’ın romanından uyarlanan film, Hindistan’a tatile giden bir grup emeklinin başından geçenleri anlatıyor. Aşık Shakespeare’in yönetmeni John Madden, Judi Dench, Maggie Smith, Bill Nighy gibi İngiliz sinemasının usta oyuncularını bir araya getiriyor.
Bel Ami
Guy de Maupassant’ın aynı adlı romandan uyarlanan ve 1890’ların Paris’inde geçen bir güç ve denge hikayesi anlatan film, Robert Pattinson, Uma Thurman, Christina Ricci ve Kristin Scott Thomas’dan oluşan kadrosuyla şimdiden iştahımızı kabartıyor.
The Raven
Her ne kadar uyarlama olmasa da hikayesinin kaynağını usta bir yazarın hayatı ve yazdıklarından alıyor. Gotik edebiyatının üstadı Edgar Allan Poe’nun hayatının son günlerine odaklanan filmin yönetmeni ise V for Vendetta’nın yaratıcısı James McTeigue.
Marilyn ile Bir Hafta (My Week with Marilyn)
‘The Prince and the Showgirl’de asistan olarak çalışan Colin Clark’ın gözünden filmin efsanevi yıldızı Marilyn Monroe’nun İngiltere’de geçen bir haftasını anlatıyor. Clark’ın günlüklerinden uyarlanan filmde MM rolünde Michelle Williams harikalar yaratıyor.
Muhteşem Gatsby (The Great Gatsby)
Avustralya’dan beri sesi soluğu çıkmayan Baz Luhrmann başyapıt olması muhtemel bir filmle geliyor. F. Scott Fitzgerald’ın klasik romanından uyarlanan filmde Leonardo DiCaprio, Carey Mulligan ve Tobey Maguire başrolde.
Lincoln
Steven Spielberg’in Amerikalıların en sevdikleri başkan olan Abraham Lincoln’ü anlatan bir film yapması kaçınılmaz görünüyordu. Doris Kearns Goodwin’in kitabından uyarlanan filmde Lincoln rolünü Daniel Day Lewis canlandırıyor.
Coriolanus
Roma’dan sürülen ve intikamını almak için ezeli düşmanları Volsci ordusuna katılan Caius Martius Coriolanus’un hikayesini anlatan ünlü Shakespeare tragedyası Ralph Fiennes tarafından beyazperdeye taşınıyor. Fiennes’ın aynı zamanda Coriolanus’u canlandırdığı film Gerard Butler, Brian Cox ve Vanessa Redgrave gibi isimleri bir araya getiriyor.