SİYASAL iktidarın yeni Osmanlı anlayışıyla İstanbul’u başkent gibi görme sevdasının devam ettiğini belirten Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası Başkanı Mehmet Koç, “Başkent’in içini ekonomik olarak boşaltmayın. Başkent’e kıymayın” çağrısında bulundu.
Yeterli değil
Merkez Bankası, Ziraat Bankası, Vakıflar ve Türkiye Kalkınma Bankası’nın İstanbul’a taşınmasının, İstanbul’u bir finans merkezi yapmayacağının altını çizen Koç, şunları söyledi: “Kamusal koordinasyonun sağlanabilmesi için, Merkez Bankası’nın Ankara’da olması gerekiyor. Bu bankalarda 50 bine yakın personel istihdam ediliyor. Sadece bu dört bankanın merkezlerinin İstanbul’a taşınmasıyla birlikte, 50 bin kişilik çalışan kesimin göçü ortaya çıkacak. Bu kişilerin bakmakla yükümlü olduğu kişileri de saydığımızda, 250-300 bin kişinin İstanbul’a taşınması söz konusu olacak. Bu, ekonomik olarak çok ciddi bir sıkıntıyı ortaya koyacak.
Yılda üç milyar lira
Söz konusu kurumların Ankara’dan çekilmesi, Başkent’e ekonomik olarak ciddi bir darbe indirecektir. Bu kurumların yan kuruluşları olan diğer kuruluşların da zamanla Ankara’yı boşaltmaları gerekecek.
Bu kamu bankaları, kurumlar vergisi rekortmenliği bakımından ilk yedinin içinde yer alan kuruluşlar. Bu durum, kurumlar vergisinden yerel yönetimlere aktarılan yüzde 5’lik payınİstanbul’a taşınması gibi bir sonuç da doğuracak.
Ciddi bir kayıp
Ankara’nın aylık ticaretinden çekilen para, yaklaşık olarak 250 milyon TL civarında olacak. Bu da, yılda üç milyar liralık bir kaynağın İstanbul’a taşınması anlamına geliyor. Mali müşavirler örgütlenmesi olarak, Ankara’daki ekonominin kaydını tutuyoruz. Bu kurumların İstanbul’a taşınması halinde, bizim mesleğimiz de ciddi bir kayba uğrar.
Sıfır maliyetli finansman aracı
Türkiye bugüne kadar 24 adet mali af düzenlemesi yaşadı. 24 af da bu sorunu çözmedi. Aflar sorunları çözmüyor. Her af, kendisinden sonra gelebilecek yeni bir affın beklentisini oluşturuyor ve kayıt dışı ekonomiyi körüklüyor.
Aflar, vergi mükellefleri, işverenler, zamanında bu ödevlerini yerine getiren insanlarla, yerine getirmeyenler arasında çok ciddi bir haksız rekabete neden oluyor.