Din İşleri Yüksek Kurulu Üyesi Doç. Dr. İlyas Üzüm'ün hazırladığı 'Muharrem Ayı ve Aşure' konulu hutbede, Muharrem ayına girildiği ve 16 Aralık'ın Aşure Günü olduğu belirtildi. Muharrem ayının, haram aylardan biri olduğu ifade edilen hutbede, Hz. Muhammed'in de bu ayı, bütün zamanlar, yıllar ve aylar Allah'ın olduğu halde 'Allah'ın ayı olan Muharrem' diye nitelendirdiği vurgulandı. Aşure Günü'nün, Muharrem ayının onuncu günü olduğu hatırlatılan hutbede, Bu günün hem geçmişte, bazı peygamberlere verilen lütuflarla ilgisi bulunduğunu, hem de İslam tarihi açısından özel bir yeri olduğu kaydedildi. Hutbede, Hz. Muhammed'in Medine'ye geldiğinde, Yahudiler'in oruç tuttuklarına şahit olduğu, bunun ne orucu olduğunu sorduğunda da Yahudiler'in 'Allah'ın bugünde Hz. Musa'yı ve İsrailoğullarını düşmanlarından kurtardığını, Hz. Musa'nın ve kendilerinin de bu sebeple oruç tuttuğunu söylediği' Bunun üzerine Hz. Peygamber'in de 'Ben Musa'ya sizden daha yakınım' dediği ve bugünlerde oruç tutulmasını emrettiği ifade edildi. Aşure Günü'nün İslam tarihi açısından da özel bir önemi bulunduğuna işaret edilen hutbede, Hz. Muhammed'in torunu Hz. Hüseyin'in, 72 arkadaşıyla birlikte bugünde şehit edildiği hatırlatıldı. Hutbede, Hz. Hüseyin'in, yakınlarıyla birlikte Kufe'ye giderken Kerbela'da kuşatıldığı, önce susuz bırakıldığı, sonra da acımasızca şehit edildiği belirtildi. Hutbede, şunlar kaydedildi:
'O Hüseyin ki, Hz. Peygamber, ağabeyi Hasan'la birlikte onun hakkında, 'Allah'ım Ben, bunları seviyorum. Sen de bunları sev' buyurmuştur. O Hüseyin ki, Peygamberimizin, 'Hasan ve Hüseyin'i seven, beni sevmiş, onlara kin tutan da bana kin tutmuştur' iltifatına mazhar olmuştur. O Hüseyin ki, ismi bizzat Resul-i Ekrem tarafından konulmuş, eğitimini Peygamber kızı Fatıma ile ilim şehrinin kapısı Hz. Ali'den almıştır. Ehl-i beytin bu değerli üyesi, müminlerin gözbebeği Hz. Hüseyin'in şahadeti, bütün Müslümanları can evinden vurmuş, derin bir hüzne sevk etmiştir. Tarih boyunca Müslümanlar, çocuklarına onun ismini vererek, Hz. Hüseyin'e olan sevgi ve muhabbetlerini, yüreklerinde yaşatmışlardır. Allah, bütün şehitlerle birlikte Hz. Hüseyin ve Kerbela şehitlerine rahmet eylesin. Dünyada ve ahirette hepimize iyilikler ve güzellikler ihsan etsin, bizleri cehennem azabından muhafaza buyursun.'