'Un'umuz dünyaya bedel

Undan ekmek yiyenler

Türkiye’de un fabrikalarında 14 bin kişinin çalıştığını anlatan Prof. Dr. Akgün, çiftçiler, fırıncılar ve sektöre hizmet verenlerle birlikte milyonlarca kişinin hayatını etkilediğini vurguladı. Anadolu da 10 bin yıl önce buğday üretilmeye başlandığını hatırlatan Prof. Dr. Akgün, “Türkiye iklim ve coğrafya bakımından buğday üretimine oldukça elverişli ülkelerden biridir. 
Çatalhöyük’teki kazılar İç Anadolu’da binlerce yıldır buğday üretildiğini göstermektedir. Bugün artık un üretimi, kumanda odalarındaki monitörler yardımı ve elektronik kumandayla yapılmaya başlanmıştır” dedi.

Kapasite fazlası sorun çıkarıyor

EN önemli sorunların başında un sanayicilerinin yeterli miktarda ve kalitede hammadde tedariki, un sektöründeki kapasite fazlasının meydana getirdiği sorunlar olduğuna değinen Prof. Dr. Akgün, şu ifadelere yer verdi:
“Türkiye’deki faaliyet gösteren firma sayısı oldukça yüksektir. Bu nedenle, pek çok fabrika düşük kapasiteyle çalışmak zorunda kalmaktadır. Dünya ortalaması ise yüzde 65’lerdedir. Türkiye’de ise bu oran yüzde 45’leri ancak bulmaktadır. Türk un sanayisinin mevcut yapısı rasyonel ve rantabil görünmemektedir.”