ANKARA / Başbakan Yardımcısı Emrullah İşler ve Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Salih Kapusuz’un da katıldığı toplantıya, “Kirli siyaset demiyorum, iğrenç diyorum” sözleriyle başlayan Gökçek, özetle şunları söyledi:
“Ben kendimi bildim bileli ağzıma içki koymadım. Koysam da hiç çekinmem rahatlıkla söyleyebilirim. Bu gazetenin basımından Mansur Yavaş ve Cumhuriyet Halk Partisi’nin kesin haberi var. Haberleri olmadan bunun basılması mümkün değil. İçinde suç unsuru olan değişik şeyler var. 5-6 ayrı suç unsurundan dolayı şikayetçiyiz, olay savcılıkta. Bu kirli siyaseti yapanlar bunun hesabını verecekler. Zannetmesinler ki seçim geçince Melih Gökçek zafer kazandı ve bunları unutacak. Sonuna kadar takip edeceğim. Kim bunu yaptıysa eninde sonunda cezasını çekecek. Düzmece, iftira, montaj olan resimlerle kamuoyonda bizi karalamaya çalışmak iğrenç bir olay.
CHP’NİN SIRTINA MONTAJCILIK YAPIŞTI
Bizim partimizde içki içen bir yığın insan gelip bize oy veriyor. İçki içip içmemek kişilerin kendi tercihi. Ama yapmadığımız bir şeyden dolayı özellikle bir alem intiba vermek çok çirkin, iğrenç bir olay. Hele ki Çocuk Esirgeme Kurumu ile bunu bağdaştırmak kadar alçaklık olamaz, çok adice bir olay. Türkiye’de montajcılık moda oldu. Cumhuriyet Halk Partisi’nin de sırtına montajcılık yapıştı. Her işleri kaset montaj işi, kendi aralarında da bunu yapıyorlar, bize de bunu yapıyorlar. Cumhuriyet Partililer bu siyasi ahlaksızlıktan vazgeçmeliler. Siyaseti temiz yapmaları lazım.”
NEDEN POLİSE MÜRACAAT ETMİYOR
Gazetecilerin CHP Büyükşehir adayı Mansur Yavaş’ın geçtiğimiz günlerde “100’den fazla silahlı provokatör Ankara’ya geldi, seçim günü kargaşa ve kaos çıkaracaklar” açıklamasını hatırlatması üzerine Gökçek şunları söyledi: “Benim suikast yapılacağı endişem, bugüne kadarki siyasi tecrübelerim ve dünyadaki örneklerine istinaden söylemiş olduğum ve bu konuda sağdan soldan aldığımız duyumlar neticesindedir. İnsanları tedbire itecek olan bir olaydır. Somut olarak Ahmet, Mehmet, Ali veya Veli yapacak olsa zaten gider bunu ihbar ederim. Ama Mansur Yavaş’ın iddiası somuttur. 100 kişi diyor, 101 demiyor, 99 değil. Sayıları, nereden ve nasıl geleceği belli. Demek ki biliyor. Bildiği halde ihbar etmiyorsa suç işliyor, bilmeyip de böyle şeyler söylüyorsa yalan söylüyor, yalancı konumuna düşüyor. Bunu ona sormak lazım. Madem biliyorsun, neden polise müracaat etmiyor. Polis benim söylediklerimi dikkate almıyor diyor, dün polis açıklama yaptı, yalanladı. Yalanları alışkanlık haline getirmiş bulunuyorlar.”ANKARA /