Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Konfederasyonu Başkanı Bendevi Palandöken, gazoz satarak başladığı 50 yıllık bakkallık mesleğini, aynı dükkanda sürdürdüğünü söyledi. Mahallede en tanınan kişilerin bakkallar olduğunu dile getiren Palandöken, “Benim de bakkallık yaptığım dönemde, askerlerin, öğrencilerin mektupları da paraları da ‘Bakkal Bendevi’ adıyla benim dükkana postalanırdı. Herkesin evinde telefon olmadığı içinAnkara’ya gurbete gelenler telefon görüşmelerini de bakkaldan yapardı” diye konuştu.
Mahallenin yediemini
Mahallenin en güvenilen kişisinin bakkallar olduğunu ifade eden Palandöken, apartmanların yaygınlaşmaya başladığı zamanlar yurdun dört bir yanından apartman inşaatında çalışmak için işçilerin geldiğini hatırlattı. İşçilerin, yevmiyelerini aldıkları zaman kendilerine emanet ettiklerini belirten Palandöken, “Bir noktada da yediemindik. Mahalle esnafının en büyük özelliği güvenilirliğidir. İnsanlar, evlerinin anahtarını bile bize emanet ederlerdi. Eski bakkallarda yardıma muhtaç insanlara yardım edilirdi. Dükkanda bir sepet takılı olurdu. Durumu iyi olanlar, oraya ekmek koyarlardı. İhtiyacı olanlar da kimse görmeden oradan ekmek alırlardı” diye konuştu.
Çocuklara ekmek testi
Çocukların tek başına ekmek alabilecek mi? diye bakkala gönderilerek test edildiğini söyleyen Bendevi Palandöken, “Aileler çocuklarını paranın üzerini getirebilecek mi? diye bakkala yollarlardı. Bizde çocuğun başını okşar, bisküvi ikram ederdik. O çocuğun hayatının başlangıcı böyle olurdu. İşte bakkal orada bir psikolog, bir öğretmen gibi davranır ve çocuğa eğitim vermiş olur. Bu yüzden, ‘bakkal amca’ çocukların aklında kalan en güzel anıdır. Günümüzde bu mahalle kültürü yok oldu. Site kültürü yerleşti, böylelikle de insanlar birbirinden uzaklaştı” dedi.