Ankara Ticaret Odası Başkanı Sinan Aygün, 2-B olarak isimlendirilen orman olma özelliğini kaybetmiş alanların hak sahiplerine satışının bir an önce gerçekleştirilerek, buraları yıllardır bedava kullananların yağmasına son verilmesi gerektiğini bildirdi.
Aygün yaptığı yazılı açıklamada, 2-B alanlarının satışına yönelik olarak yürütülen çalışmaları değerlendirdi. Aygün, orman özelliğini yitirmiş alanların önemli bir bölümünün işgal altında olduğunu belirterek, işgal edenler tarafından yıllardır hemen hemen hiçbir bedel ödenmeden kullanılan bu alanların üzerinde "şehirler" bile kurulduğunu kaydetti.
-22 BİN HEKTARI YERLEŞİM ALANI-
Türkiye genelinde toplam 473 bin 419 hektarlık bir alanı kaplayan 2-B arazileriLüksemburg'un 2, KKTC'nin 1.5, Hong Kong'un da 5 katı bir büyüklüğe denk geldiğini kaydeden Aygün, "Bu alanın 22 bin 233 hektarlık bölümü üzerinde yerleşim yerleri bulunuyor. İstanbul'un Beykoz, Şişli, Sarıyer, Sultanbeyli ve Çekmeköy, Muğla'nın Bodrum,Marmaris, Fethiye ve Dalaman, Mersin'in Anamur, Sakarya'nın Karasu ve Sapanca, İzmir'in ise Bornova, Karaburun, Ödemiş, Buca ve Güzelbahçe gibi ilçelerinin büyük bölümü 2-B arazileri üzerinde kurulu bulunuyor. 2-B arazilerinin yüzde 4.7'sini oluşturan yerleşim yerlerinin 6 bin 624 hektarı üzerinde ilçe, 8 bin 514 hektarı üzerinde belde, 7 bin 35 hektarı üzerinde de köyler yer alıyor" ifadelerini kullandı. Aygün, bu bölgeler için hem kamu vicdanını hem de kullanan vatandaşları rahatsız etmeyecek bir çözüm bulunması gerektiğini belirterek, "Gerekirse hiç para almadan ya da küçük meblağlar alarak, buralarda yaşayan vatandaşların haklarını koruyalım. Yerleşim alanı dışındaki ticari alanları ise değeri üzerinden satalım" dedi.
-BÜYÜK BÖLÜMÜNDE TARIM YAPILIYOR-
Aygün, aslında herkesin ortak malı olan bu alanların, sadece yerleşim amacıyla değil, büyük bir bölümünün tarımsal üretim amacıyla kullanıldığını bildirdi. Sinan Aygün, 2-B arazilerinin 2 bin 365 hektarının sera, 8 bin 41 hektarının narenciye alanı, 111 bin 115 hektarınınZeytinlik, fındıklık, meyvelik ve bahçe, 35 bin 419 hektarının otlak olarak kullanıldığını kalan 294 bin 206 hektarının da ekili alanlardan oluştuğunu belirtti. Aygün, "Görüldüğü gibi 2-B arazilerinin sadece yüzde 4.7'si yerleşim amacıyla kullanılıyor. Geri kalan yüzde 95.3'ü tarımsal üretime hizmet ediyor" dedi.
-EN GENİŞ ALANLAR Antalya'DA-
Aygün, hemen hemen tüm illerde 2-B olarak nitelendirilen araziler bulunduğunu ancak en geniş alanlarının ise Antalya'da olduğunu kaydetti. Antalya'da orman vasfını kaybetmiş arazilerin 45,6 bin hektarlık bir alana yayıldığını ifade eden Aygün, Antalya'yı 39,3 bin hektarla Mersin, 34,9 bin hektarla Balıkesir, 31.7 bin 706 hektarla Ankara, 29 bin 643 hektarla Sakarya, 29 bin 139 hektarla Muğla, 18 bin 233 hektarla İstanbul, 16 bin 95 hektarla Bolu, 15 bin 290 hektarla Samsun, 14 bin 772 hektarla İzmir"in izlediğini kaydetti. Aygün şu ifadeleri kullandı:
"Artık kendimizi kandırmayalım, buralar bir daha orman haline getirilemez. Bari işgalcileri tarafından bedava kullanılmalarının önüne geçelim. Bu arazilerin rayiç bedeli üzerinden kullananlara satışı bir an önce gerçekleşmelidir. Satıştan devletin 20-30 milyar Dolar gelir elde edeceği hesaplanıyor. Gecikilen her gün devletin aleyhine işliyor. Devletin malını birileri bedava kullanırken, devlet bütçe açığını finanse etmek için hem içerden hem de dışarıdan borçlanıyor. Orman alanlarını işgal edenler üzerine kurdukları lüks konutlarda keyif çatarken, devlet borçlarına faiz ödüyor."
-ORMANLARI KORUMAYA HARCAYALIM-
ATO Başkanı Aygün, bazılarının 2-B alanlarının satılmasına "orman alanlarının yakılarak yağma edilmesine yol açılabilir" endişesiyle karşı çıktıklarını ifade ederek, bu endişenin yersiz olmadığını vurguladı. Aygün, "Bu endişelere ben de katılıyorum. Ancak, 2-B alanlarının bu günkü şekilde kullanılmasının da orman alanlarının yağma edilmesini engellemediğini görüyoruz" dedi. 2-B alanlarının satışıyla ilgili endişelerin ancak mevcut ormanların da sıkı korunmasıyla giderilebileceğini belirten Aygün, kaynak yetersizliği nedeniyle yıllardır orman alanlarının gerektiği kadar korunamadığını vurguladı. Aygün, orman özelliğini kaybetmiş alanların satılmasıyla elde edilecek paranın büyük bölümünün ormanların korunması, ağaçlandırma ve toprak erozyonun kontrolü için kullanılması gerektiğini ifade etti. Aygün, şu anda tarım alanı olarak kullanılan 2-B alanlarının hak sahiplerine üzerinde kesinlikle yapılaşmaya izin verilmemesi ve "şu anda hangi amaçla kullanılıyorsa ileride de aynı amaçla kullanmaya devam edilmesi" koşuluyla devredilmesi gerektiğini belirtti.
/**
2-B alanlarının kullanım şekli Hektar pay
Yerleşim 22.233 4.7
Sera 2.365 0.5
Narenciye 8.041 1.7
Zeytinlik, fındıklık
meyvelik, bahçe 111.115 23.5
Otlak, yaylak 35.419 7.4
Diğer ekili alanlar 294.206 62.2
Toplam 473.419 100